Ah alan onmaz

Kötülük ettiği için beddua alan iflah olmaz. Zulmeden, hak yiyen, kötülük yapan ve bu sebeple birilerinin bedduasını alan kimse iflah olmaz, onun sonu iyi değildir, yaptıklarının cezasını mutlaka görür. Böyle kişilerin başı beladan kurtulmaz.

Ah almak, birinin ilenmesini üstüne çekmek. Onmak, iyi bir duruma erişmek, girmek. Onmak, iyi duruma erişmek.

Zulmettiği, kötülük yaptığı için kendisine ilenilen kimse onmaz. Bu dünyada kimsenin bedduasını almamak gerekir. Mazlumun duası ile Allah arasında bir perdenin olmadığını, bu gibi kimselerin duasının mutlaka kabul edileceğini bildiren peygamber sözü vardır.

Yaptığı zulümden ve kötülükten dolayı kendisine ilenilen kimse onmaz. Kötülük edenin kendide iflah olmaz. Lanette refah yoktur çünkü kötülüktür.

Acı çekmeyen, hak yiyen, kötülük yapan ve bu nedenle zengin olmayan, sonu iyi olmayan, yaptığı şey için kesinlikle cezalandırılacaktır. Bu insanların başı beladan kurtulmaz. Ah al, birinin pussiesini al.

Gitmek, iyi bir duruma girmek, girmek. Ulaşmak, iyi duruma ulaşmak. Kimse zulüm görmek ve kötülük yapmaktan endişe etmiyor.

Kimse bu dünyada olmamalı. Ezilen dua ile Allah arasında hiçbir perde olmadığını ve bu tür insanların dualarının kabul edileceğini söyleyen bir peygamber var. Yaptığı zulüm ve kötülük nedeniyle, kimse onun için endişelenmiyor.

Kötülük kendi içinde gelişmez.