Akılsız başın zahmetini (cezasını) ayaklar çeker

İyi düşünüp taşınmadan, eni konu hesaplamadan verdiğimiz kararlar, yaptığımız girişimler bizi kötü sonuçlarla karşı karşıya bırakır, çıkmaza sokup oraya buraya koşturur, yorgun düşürür. Hemen her şeyi yeni baştan yapmak durumuyla yüz yüze getirir. İşin başında olanların akletmeden verdikleri yanlış karar ve ortaya koydukları tutumların doğurduğu kötü sonuçların sıkıntılarını, zahmetini buyruk altında çalışanlar çeker.

İnsan bir şeye aklı ile karar verir. Doğaldır ki, aklı kıt olanın verdiği kararında, akıllı insanın sonunu düşünmeden verdiği kararın da sonuçlarına bütün bir beden katlanacaktır. İnsan, verdiği kararın kötü sonuçlarını görmeye başlayınca telaşa kapılır, şuraya buraya koşuşturmaya başlar.

Bunun sonucu olarak ayaklar daha ziyade yorulur. Bir ailede, bir işletmede. Bir devlet yöneticisi konumunda insanların aldığı yanlış kararların sıkıntısını, yönetilen konumundaki bireyler çeker.

Verdiğimiz kararlar ve iyi düşünmeden yaptığımız girişimler, konunun konusunu hesaplamadan, kötü sonuçlarla yüzleşmek, bizi çıkmaza sokmak ve oraya koşup yorgun hissetmemizi sağlamak. Neredeyse her şeyi tekrar tekrar yapabilmek için getiriyor. Komuta altında çalışanlar, iş yerinde olanların akılları olmadan verdikleri yanlış karar ve tutumların neden olduğu kötü sonuçların sıkıntılarından ve sıkıntılarından muzdariptir.

Bir kişi zihniyle bir şeye karar verir. Doğal olarak, zeki tarafından verilen kararda, bütün bir beden, akıllı insanın sonunu düşünmeden aldığı kararın sonuçlarını taşıyacaktır. Bir kişi kararının kötü sonuçlarını görmeye başladığında endişelenir ve burada koşmaya başlar.

Sonuç olarak, ayaklar daha fazla yorulur. Bir ailede, bir işte. Yönetilen pozisyondaki kişiler, devlet yöneticisi pozisyonundaki kişiler tarafından alınan yanlış kararlardan muzdariptir.